Sağlığınızı ertelemeyin. Ağrı ve Proloterapi danışma hattı: 05457101300
Sağlığınızı ertelemeyin. Ağrı ve Proloterapi danışma hattı: 05457101300
Baş ağrısı toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelir. Her yıl, yaklaşık 8 milyon kişi baş ağrısı şikayetiyle doktora başvuruyor.
Baş ağrılarının birçok sebebi vardır. En ciddi sebepler yüksek tansiyon, felçler, beyin kanaması gibi durumlardan, beyin kanseri sonucunda oluşan baş ağrılarına kadar uzanmaktadır. Tüm bunlar nadir görülen durumlardır.
İki tane çok sık görülen baş ağrısı sebebi ‘’migren’’ ve ‘’gerilim tipi’’ baş ağrısıdır. Tüm baş ağrılarının yüzde 85-90’ ını migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur (%74:gerilim tipi , %11:migren) Bazen gerilim tipi baş ağrısı migrene dönüşebilmektedir.
Gerilim tipi baş ağrısını migrenden nasıl ayırt edebiliriz?
Eğer başınızı hareket ettirirken baş ağrınız kötüleşiyorsa veya işaretli noktalara bastırıldığında artıyorsa, büyük ihtimalle ağrınızın sebebi ligament ve tendon laksitesidir(gevşemesidir). Buradaki gevşek ligament ve tendonlara bastırmak ağrıya sebep olmaktadır. Başağrınız gerilim tipi baş ağrısı olarak tanımlanmış olabilir; bu demektir ki boynunuzdaki ve başınızdaki kaslarda aşırı bir kasılma yaşanmaktadır. Baş ve boyun bölgesindeki tendon ve ligamentler zayıfladığı için kaslar başı ve boynu stabilize edebilmek için kasılırlar ve böylece spazmlar oluşur.
Baş ağrıları bazen de sinirlerle alakalı problemlerden dolayı oluşurlar. Bu sinirler hasar gördüğü zaman, örneğin whiplash yaralanması gibi bir durumda şişerler ve ‘’P maddesi’’ olarak adlandırılan bir peptit üretirler bu da beyne ağrı sinyali gönderir. Baş ağrılarınızın bu sinirlere bağlı olup olmadığını tespit edebilmek için: boynunuzun, başınızın veya yüzünüzün derisine bastırın. Eğer bastırdığınızda acıyorsa, bu demektir ki sinirler bu bölgelerde şişkinliğe sebep olmuştur ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Sinir ağrıları öngörülemezdir. Herhangi bir zamanda, günde veya gecede, hareket ederken veya etmezken olabilir. Boyun eklemlerinden, ligamentlerinden veya tendonlarından kaynaklanan ağrılar sadece siz hareket ederken gelip giderle
Fizyoterapi: Boynu ve başı stabilize etmeye yarayan kasları güçlendirip duruşu düzelterek bu tür ağrılarda yardımcı olabilir. Ne yazık ki tendon ve ligamentleri egzersiz yaparak güçlendirmek imkansızdır. Kaslarınız ligament ve tendonların yükünü taşıdığı için şikayetleriniz tekrarlamaya meyillidir.
Anti-enflamatuar ilaçlar (aspirin, novalgin, ibuprofen, advil, majezik.. vs): Sadece semptomları rahatlatmaya yararlar ve ligament – tendonların aşırı esnemesine sebep olurlar. Ağrının sebebi olan enflamasyonu rahatlatırlar. Ne yazık ki enflamasyon vücudun kendini tamir etmek için kullandığı bir mekanizmadır ve bu ilaçları kullanmak iyileşme sürecini durdurarak ligament ve tendonların iyileşmesini engeller.
Narkotik ilaçlar: Ağrıyı azaltmak için kullanılabilir; enflamasyon sürecini engellemezler fakat bağımlılık yaratabilirler, bu yüzden çok dikkatli kullanılmalıdırlar.
Eğer tüm bu seçenekleri denediyseniz ve hala ağrınız varsa proloterapiyi denemek isteyebilirsiniz. Çok büyük bir ihtimalle proloterapi baş ağrılarınızı durduracaktır.
Bir çok farklı enjeksiyon tekniğinden oluşan proloterapi yöntemiyle hücrelerin yeniden büyümesi tetiklenerek tendon – ligamentlerin büyümesi ve tamiri gerçekleştirilmektedir. Baş ve boyun bölgesindeki ligament ve tendonların bağlantı noktalarına yapılan enjeksiyonlarla güçlenip kalınlaşmaları sağlanır. Bu güçlü ligamentler ve tendonlar boynun üzerinde duran başın stabilizasyonunu sağlayarak baş ağrılarının gerçek sebeplerini düzeltmeyi sağlar
Nöral proloterapi adı verilen bir enjeksiyon yöntemiyle hasar görmüş sinirlerden kaynaklanan (nevralji tipi) ağrılar tedavi edilebilir. Yeni yapılan bir klinik çalışmada nöral proloterapinin trigeminal nevraljideki ağrıyı ortadan kaldırdığı gösterilmiştir. Bu berbat durumda yüze sanki bıçak darbesi almışçasına bir ağrı duyulmaktadır. Bu ağrı uygulanan basit enjeksiyon yöntemleriyle aylar boyunca kontrol altına alınabilmektedir. Birçok farklı baş ağrısı nöral proloterapiyle başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi çok güvenli olduğu için en azından bir defa denenmelidir, özellikle de ağrınız diğer tedavi yöntemlerine cevap vermediyse.
Proloterapi tedavisi kişiye özel düzenlenen, 15-30 günlük periyodlarla uygulanan bir enjeksiyon yöntemidir. Enjekte edilen sıvı kimyasal bir madde, ilaç ya da steroid(kortizon vs) değildir; yoğunlaştırılmış dextroz kullanılır. Doğal yoldan dokunun orijinal haliyle yeniden oluşturulması sağlanır. Proloterapi yönteminin en dikkat çekici yönlerinden biri ise tedavi süresince fiziksel bir kısıtlama yapılmaması, istirahat gerektirmemesidir. Hatta aksine günlük aktivitelerine devam etmesinin yanısıra germe ve güçlendirme egzersizleri ile eklem hareket açıklığını geliştirmeye yönelik hareketler proloterapi tedavisinin tamamlayıcısı olarak hastalara uygulatılır.
Telif Hakkı © 2022 Dr.Önder Taylan Çifçi - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.